#bakan soylu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Cumhur ittifakına katıldı diye Hüda Par'a terörist diyen oksijen israfçısı zilletçiler, başınız sağolsun.
Soylu bakan bugün Mardin, Nusaybin'de sizin tayfadan 3 kişiye sarı kostüm giydirmiş.
Terörist kimmiş görün.
👇 👇 👇
16 notes
·
View notes
Text
Karaaslan Ailesi
Nadir Karaaslan, dede, Aristaios melezi idi, (1939-1989) Dört çocuklu bir babanın tek erkek evladıydı, ablalarının annesi ve en büyüğü henüz Nadir doğmadan hayatını kaybetmiştir. Ömrünün çoğunu babasıyla arıların arasında geçirmiştir. Melez kampı nedir, Tanrılar nedir bilmez, sadece yaşlandığında kasabanın sevdiği ilginç hikâyeleri anlatan adamı olmuştur. Çevredeki kimse Nadir kadar iyi bal üretemez, arıları evlatları gibi gören adam son nefesine kadar onlarla iç içe yaşamaya devam etmiştir. 25 yaşındayken 21 yaşındaki Zeynep’le evlenmiş, üç çocukları olmuştur. Bir kız iki oğlan (Cevdet, Ender, Suna) babası olan Nadir eşini ve çocuklarını arıları kadar çok sevse de en büyük oğlu dışında hiçbirini arılara yeterince ısındırmayı başaramamıştır. 50 yaşındayken civardaki bir başka melezin kokusu nedeniyle canavar saldırısına uğrayıp hayatını kaybetmiştir. Köyü kovanlarına saldıran ayıyı savuşturmaya çalışırken öldüğünü zannetmektedir.
Ender Karaaslan, baba, 51, Melez soylu, 1972 doğumlu. Üç kardeşin ortancası. Babası öldüğünde on yedi yaşındaydı, ağabeyi Cevdet o dönemde uzun dönem askerlik yaptığı için annesine ve dokuz yaşındaki kız kardeşine bakması gerektiğinden liseden mezun olduktan sonra sınavlara girememiş, sonrasında ise bu sevdaya hiç kapılmamaya karar vermiştir. Ağabeyi dönene kadar kovanlarla uğraşmış, daha sonra annesiyle birlikte babalarına ait dört odalı bir evi butik otele çevirerek birlikte burayı işletmeye başlamışlardır. 1999 yılında Zoe Whittle ile kadının Türkiye’ye geldiği sözde tatilde tanışmış, 2000 yılında kadınla evlenmiştir. Ancak ikisi de kendi düzenlerini bozma niyetinde olmadıkları için birbirlerine gidip gelerek çoğunlukla birbirlerinden uzak yaşadılar. (İkilinin bir çocuğu olmuştur ancak Ender’in bundan haberi yoktur. Zoe doğar doğmaz oğlundan kurtulmaya çalışmıştır.)
Ender Bey günlerden bir gün otelinde kalan bir aileye Knidos’u gezdirme sözü verir, oldukça büyük bir alana yayılmış antik kenti çocukluğundan beri bildiği için yöresel sayılabilecek şehir efsaneleriyle de eğlenceli bir gezi planlamıştır. Aile için gezi sorunsuz geçerken Ender Demeter Kutsal Alanı’nda orada daha önce olmayan bir şeyin farkına varır. Oldukça parlak bir cisim alanın sunak kısmında gözüne takıldığında geriye dönecek vakti olmadığı için bir şey yapamaz ama o günden sonra aklı hep orada kalır. Ertesi gün tekrar kutsal alana gittiğinde parlak cismi bulamaz fakat gözüne oldukça taze görünen birkaç damla kırmızı leke görür. Fakat anlattığı kimse gördüğü şeylere inanmadığı gibi herhangi bir kanıt da bulunamaz. Genç adam bu işin ucunu bırakmamıştır, hatta öyle ki oteli bile bir süre küçük kardeşine emanet etmiştir. Sit alanını ve çevresini, tapınakları teker teker gezip gördüğünün hayal olmadığını herkesten önce kendisine kanıtlamak istemiştir. Nekropolün çevresinde gezerken tepede üst üste dizilmiş taşlardan oluşan ufak bir bölüm ayakta kalmıştır, buradan gelen bazı sesler dikkatini çeker. Babası bir melez olan adam için Sis bugüne kadar ilk kez açılmış ve adamı şoka sürüklemiştir. Çok uzun yıllar kabuslarına giren cesetlerin arasından geçerek narı alır ve oradan hızla uzaklaşır. Ender Bey bulduğu narın nasıl birleştirebileceğini elbette bilemez, altından olmasının yanı sıra zaten artık kırılmıştır. Bu altın meyveyi satmak veya yetkili birilerine teslim etmek yerine onu otelinin ufak bahçesine eker. Nar ağacına daha önce hiçbir bitkiye, hatta babasının arılarına bile göstermediği özeni gösterir, tek bir yabancının veya zarar verici herhangi bir şeyin ona dokunmasına izin vermez. Ağaca kendi evladı gibi bakan adam, bir Eylül ayı ortasında gerçek evladıyla tanışır. Genç adam Tanrıların dünyasına tam olarak hâkim olmasa dahi bu kız çocuğunun kendisine ait olduğunu bilmektedir.
Nar ağacı çiçek açmayı, meyve vermeyi bırakana kadar Muğla’yı terk etmezler, daha sonra ise Zoe Çağıl’ı kendi çocuğu gibi benimseyerek ikisinin de Amerika’ya gelmesine yardım etmiştir. Çağıl 7 yaşındayken Amerika'ya geldiklerinde Ender Zoe sayesinde geçici birkaç iş bulur. Zoe'nin ölümünden sonra New York'a yerleştiklerinde ise Demeter melezi Lola Harlow ile birlikte, Ostara'nın seraları için çalışmaya başlamıştır.
Zoe Whittle Karaaslan, üvey anne, Hytheria melezi idi, (1975-2014) Amerika’da doğup büyümüştür. Babasının yiyip bitirme arzusundan kaçışı onu hayatı boyunca etkilemiştir. Ender Bey ile Türkiye’ye geldiği bir görev esnasında tanışmışlardır. Babasından uzaklaşmış olması çok kısa bir dönem de olsa Zoe’nin biraz normalleşmesine yardımcı olmuşsa da görevinin yarım kalması üzerine geri döndüğünde eskisinden çok daha kötü bir hâle gelmiştir. Beş kişilik bir görev ekibi olarak çıktıkları yolda ölümsüzlük, kaderlerine yeraltını yazmayacağını vadettiğini duydukları Persephone’nin altın narlarından birinin peşine düşmüşlerdir. Knidos Antik Kenti’ne ait Nekropol’de yeraltına açılan bir geçit bulmuş, buradan geçerek narı çalmayı başarmışlardır. Fakat dönüş yolunda Nekropol’deki kapıdan daha çıkamadan daimonların saldırısına uğramışlardır ve Zoe hariç ekibin kalanı ölmüştür. Hytheria melezi kendisini çürük, ölü göstererek canavarlardan kurtulmayı başarsa da narı almayı başaramadan dönmek zorunda kalmıştır.
2001 yılında Ender’den bir oğlu olmuştur ancak oğlan bütün açlığını tetiklediği için onu ölmeye terk etmiştir. Eşinin başka bir çocuk sahibi olduğunu öğrendiğinde ve Türkiye’ye gidip çocuğu bizzat gördüğünde onun bir melez olduğunu anlaması çok uzun zamanını almamıştır. Eşinin ve çocuğunun nar ağacına olan düşkünlüğü ise ayrıca dikkatini çekmiştir. İlk başta bağlantıyı kuramasa da daha sonradan aradığı narın aslında bir nevi evinde olduğunu anlamıştır. Yedi sene boyunca her gelişinde ağaca dokunmuş, fark edilmeyecek derece onu çürütmeye başlamıştır. Fakat nar bereketlidir ve ölen dallarına inat hep yenilerini çıkarmaya devam etmiştir. Ender Bey Amerika’ya gelirken bir dalını da buraya getirdiğinde Zoe’nin kendi çocuklarına beslediği yeme duygusu Çağıl’a yönlenmeye başlamıştır. Ağaç saksısına sığmaz hâle gelip de karşılarındaki parka ekildiğinde artık çürütmeleri yoğunlaşmış, Çağıl’ı dahi hasta edecek hâle gelmiştir. 2014 yılında yaptığı son saldırıda yakalanmış ve kurumuş, çürük bir ağaca dönüştürülmüştür.
1 note
·
View note
Text
Emniyet kulisleri yıkılıyor, yumruklaşmaya varan kavga
Emniyet kulisleri yıkılıyor, yumruklaşmaya varan kavga...T24 yazarı Tolga Şardan, İçişleri Bakanlığı'nda 7 sene geçiren Süleyman Soylu'nun ekibi arasında yaşanan tartışmalar hakkında kulis bilgisi aktardı. Şardan'a göre, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan'ın Emniyet Genel Müdürü olarak atanması bekleniyordu. Ancak, bu atanma kararı Bakan Yerlikaya'nın atanmasıyla birlikte Soylu ve ekibiyle ters düştü. Çünkü Çalışkan'ın atanması, Soylu'nun halen görevdeki ekibi için hiç iyi sonuçlar vermeyecekti. Gerçek bir tasfiye süreci başlayacaktı ve hatta usulsüz işlemlere imza attıkları bilinen kimi polis müdürlerinin cezaevine girmesi kaçınılmazdı. Fakat, süreç farklı bir şekilde işledi. Çalışkan'ın adının geçtiği makama Eskişehir Valisi Ayyıldız atandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Çalışkan üzerinde karar kıldığı herkesin malumu olduğu için, Çalışkan'ın devre dışı kalması şaşırtıcı oldu. Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığım Büyüteç'te, Soylu'nun ekibinin tasfiye fırtınasından kurtulmak için Cumhurbaşkanlığı ve MHP Genel Başkanı Bahçeli nezdinde girişimde bulunduğunu dile getirdim. Ancak, bu bilgi üzerine İstanbul merkezli bir internet sitesi, bu bilginin Soylu’nun ekibince yalanlandığını iddia etti. Oysa bilmedikleri bir şey vardı: Yazdıklarıma ne Cumhurbaşkanlığı, ne de MHP Genel Merkezi herhangi açıklama yaptı. Girişimleri yapanların ne zaman ve kimler üzerinden hareket ettiklerinin bilgileri mevcut bende. Girişimlerden olumlu yanıt alamayan ekip, bu kez Soylu’yu devreye sokarak Bahçeli ile temas kurmasını sağladı. Bahçeli’nin Erdoğan’la on gün önce yaptığı görüşmeye kadar Çalışkan Emniyet Genel Müdürü olarak görünüyordu. O güne kadar “işlerine karışmayacağız” diyen Bahçeli ile Erdoğan’ın görüşmesinin ardından Çalışkan devre dışı kaldı. Anlaşılan Bahçeli, Soylu’nun ekibinin korunması konusunda devreye girdi. Bu arada Bahçeli ile görüşünceye kadar Çalışkan’ın teşkilatın başına geçmesini planlayan Erdoğan’ın tercihini neden değiştirdiği şimdilik muamma. Fakat, Çalışkan, yakında yayımlanacak kararnameyle vali yapılacak. Her nedense Ankara’da tutulmayacak! Böylece Soylu’nun ekibi Çalışkan’ın yaratacağı fırtınadan şimdilik kurtulmuş görünüyor. Ancak, ekip, halen İçişleri Bakanı Yerlikaya’ya nüfuz edebilmek için çalışmalarına devam ediyor. Son operasyonlar da ekibin yeni yönetime "vazgeçilmez" olduklarını kanıtlama çabası olarak görülüyor. Fakat, Yerlikaya ile Ayyıldız bu numaraları yutmayabilirler. Dahası, Soylu’nun ekibinden bazı kişilerin, şimdilerde çeşitli aracılarla Yerlikaya’ya "kendilerinin Soylu’nun adamı olmadıkları" yönünde aşılama yaptıkları duyumları alınmaktadır. Bu durumda Soylu'nun ekibinin nasıl hareket edeceği merak konusu olmaya devam ediyor. Not: Bu revizyon, kullanıcının orijinal metninden daha uzun olması amacıyla yeni bilgilerin eklenmesiyle oluşturulmuştur. Read the full article
0 notes
Text
Bu genç bugün Üsküdarda göz altına alındı suçu: içişleri bakanına kalp işareti yapmak yav isterse beni de tutuklatsın ama Süleyman Soylu son günlerde çok saçma davranıyor devlet adamlığına yakışmayan şeyler yapıyor evvelki gün hastane yolunu seçim otobüsüne kapattırdı itiraz eden sürücüleri gözaltına aldırttı kaymakamı azarladı yetmedi çocuğunu hataneye götüren kadının üstüne kendisi otobüs direksiyonuna geçip sürdü dün Gaziosmanpaşa sakinlerine otobüsün hoparlöründen teröristler deyip ooohhh çekti gençler bilmezler 90'larda Gazide büyük olaylar çıkmış çok insan polis kurşunuyla öldürülmüştü yani iç savaş çıkartır bu tür davranışlar kardeşim sinirlerin yıprandıysa istifa et pandemi dönemi yaptığın gibi o zaman ben de karşı çıkmıştım ama bugün Türkiyede çok şey değişti artık tövbe birşeye karışmam😠zaten vekil adayı olduğunuzda tüm bakanların istifa etmeniz gerekiyordu bugün adaleti hakim savcıyı kendi amacın için kullanırsan yarın başkası da sana karşı kullanır bu yüzden adalet herkese lâzımdır ordu/emniyet/adalet ve mite partizanlık girmemeli medeni demokratik 1 üldede olsak seçim geçim bakılmaz bakan görevden alınır ne olmuş kalp işareti yapmışsa bu sinirin nedeni Azeeoğlu Sinan içişleri bakanı yapılacak söylentileri galiba valla mit başkanı yapsınlar ya da diyanet her 2'sinin de pek işlevleri yok haah vallahi billahi tillahi şimdi evimi polis basmazsa insan değilim kimse beni kurtaramaz😨😴Kılıçdaroğlunun sma atması yasaklandı Babala tv programının gösterimine de yasak geldi oldu olacak Kılıçdaroğlu ve en başta ben ona oy verenleri tutuklayın seçimi iptâl edin nasıl olsa oylar yerini bulmayacak kurtuluruz!
instagram
0 notes
Text
Bakan Soylu: Bu, seçimden öte tarif edilecek bir sürecin adıdır
http://dlvr.it/Snz6wt
0 notes
Link
Berrak Tüzünataç'tan Bakan Soylu'ya: Ben merak edersem sizi bulurum
0 notes
Text
Bakan Soylu'nun yoğun programında dikkat çeken anlar! Miting alanına motosiklete binerek gitti
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Beyoğlu’ndaki programının ardından TEKNOFEST’te Emniyet Genel Müdürlüğü standını ziyaret etti. Daha sonra Zeytinburnu’ndaki Dünya Türkmen Birliği Vakıf Binası’nın açılış programına yetişmek isteyen Bakan Soylu, trafik polislerinin kullandığı motosikletin arkasına oturarak miting alanına gitti. Gösterilen fotoğraflarda, Bakan Soylu’nun keyifli ve rahat bir şekilde…
View On WordPress
0 notes
Text
PKK'ya meruiyet salamak iin birilerinin ortaya kard eyler
Gelişmiş Bakan Süleyman Soylu, bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. HDA PAR’ın Hizbullah’la iş ilişkisi olduğu iddiaları sorulduğunda, Soylu Hizbullah dahil herhangi bir adım görmediğini, ancak terör örgütüyle ilişkisi olduğuna işaret edebilirken, bir siyasi partinin terör eylemi gerçekleştirdiğine dair bir bilgisi olmadığını belirtti. Mülakatın kaldırılacağı…
View On WordPress
0 notes
Text
İçişleri Bakanı Soylu: Avusturya ile ortak mekanizma ziraat bankası internet bankacılık kurma kararı aldık
Türkiye ile Avusturya arasında güvenlik konuları hakkında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Soylu, Avusturya Dışişleri Bakanı Schallenberg ve Avusturya İçişleri Bakanı Karner, Dışişleri Bakanlığı’nda görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından dört bakan basın toplantısı gerçekleştirdi. “Türkiye ile Avusturya arasında ortak mekanizma kurma kararı aldık” Türkiye ile Avusturya arasında ortak mekanizma kurma kararı aldıklarını belirten İçişleri Bakanı Soylu, “Türkiye ile Avusturya arasında, İngiltere, Almanya ve birçok ülke ile yürüttüğümüz, ortak mekanizma kurma kararı aldık.
0 notes
Text
Erdoğan ile Soylu arasındaki gerilim ortaya çıktı Hangi Bakan Soylu'yu Erdoğan'a şikayet etti https://yenicaggazetesi.com.tr/erdogan-ile-soylu-arasindaki-gerilim-ortaya-cikti-652715h.htm
0 notes
Text
AKP iktidarının yeni planı deşifre oldu
AKP iktidarının yeni planı deşifre oldu. Gazeteci Sedat Bozkurt, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hayata geçirilen "gölge kabine" konusunda Meclis'e milletvekili olarak giren eski bakanların komisyon başkanı olarak görevlendirilmesiyle ilgili yazısında detaylı bir inceleme yaptı. Bozkurt, eski bakanların komisyonlarda başkan olarak görevlendirilmeleriyle birlikte Türkiye'de bir ilke tanıklık edildiğine dikkat çekti. Ancak bu yeni uygulamada bazı sıkıntılar da yaşandı. Bozkurt, eski bakanlar arasındaki 'çatışmalara' değinerek şöyle devam etti: "İlk kez bir iktidar partisi içinde gölge kabine olarak adlandırılacak kurul oluştu. Hem de halef-selefler arasında sıkıntılar bulunan bir tablo bu. İçişleri Komisyonu Başkanı olan eski bakan Süleyman Soylu ile yeni bakan Ali Yerlikaya ve Milli Eğitim Komisyonu Başkanı - eski bakan Mahmut Özer ile yeni bakan Yusuf Tekin ile uzun yıllar içinde yer aldıkları askeri nizamda önemli olan alt üst ilişkisi değişen Yaşar Güler ile Hulusi Akar bunların en somut örnekleri. Halen Güler ile Akar’ın devir teslim törenindeki gergin görüntüler konuşuluyor." Bozkurt ayrıca, Batı demokrasilerinde muhalefet partilerince sıklıkla kullanılan "gölge hükümet" veya "gölge kabine" yönteminin Türkiye'de de hayata geçirilmesinin önemli olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu uygulamayı kendi kabinesi için hayata geçirdiği ve eski bakanların da bu uygulamadan faydalandığına vurgu yapan Bozkurt, Türkiye'de siyaset bilimcilerin ve köşe yazarlarının da bu durum hakkında çeşitli tespitlerde bulunduğunu ifade etti. Bozkurt son olarak, eski bakanların TBMM'de birer makam tahsis edilmesinin de dikkat çekici olduğunu belirterek, "Hiçbiri açıkta kalmadı. Bunu daha önce plan olarak ben de yazmıştım. Eski bakanların komisyonları netleşince çok daha ilginç bir durum ortaya çıktı" dedi. Read the full article
0 notes